Halk arasında dişleklik olarak da bilinen rahatsızlık aslında üst dişlerin alt dişlerden önde olmasıyla ortaya çıkan bir kapanış problemidir. Dişleklik rahatsızlığına neden olan hizalanma bozukluğu çene kemiğinden veya dişlerin kendisinden kaynaklanabilir. Hem üst hem de alt dişlerde görülebilir. Standart bir hizalanma bozuklukluğu değildir ve herkesin rahatsızlığı farklı seviyelerde ortaya çıkabilir. En yaygın görülen türü üst iki dişin dışarı doğru çıkık olmasıdır. Bazı hastalarda ise alt iki diş dışarı doğru çıkıntı yapar.
Bu kapanış problemini tedavi etmek için birden fazla yaklaşım bulunmaktadır. Genellikle diş hekimleri ve ortodonti uzmanları birlikte çalışarak bu bozukluğu
düzeltirler.
Hangi durumlar dişlekliğe neden olur?
Çoğu durumda dişleklik kalıtımsaldır ve bu durum sıklıkla alt ve üst çenenizin yapısına veya diğer fiziksel özelliklerinize etki eder. Fakat dişler her türlü baskıya yer değiştirerek karşılık verdiğinden, bu kapanma bozukluğuna pek çok davranış neden olabilir.
1- Parmak emme
Bebekliği tamamlamış çocuklar arasında parmak emme oldukça yaygın görülen bir davranıştır. Bu davranış zararsız gibi görünse de 3 yaşından sonra bunu sürdürmek çocuğun dişlerine zarar verir.
Dişleklik vakalarının pek çoğu emme faaliyetine bağlı olarak dişlere uygulanan sürekli baskı neticesinde gelişir.
2- Aşırı emzik kullanımı
Parmak emmeye benzer şekilde uygun yaşı geçtikten sonra emzik kullanmaya devam etmek dişlerin gelişimine etki eder. Özellikle kalıcı dişler çıkmaya başladıktan sonra aileler 3 yaşını geçmiş çocuklarının emzik kullanmasına engel olmaya çalışmalıdır.
3- Dil ile baskı yapmak
Yukarıda bahsettiğimiz üzere dişler baskıya karşı tepki verir. Dilinizi dişlerinizin üzerine bastırmak suretiyle aslında dişlerinize dışarı doğru gitmeleri gerektiği mesajını vermiş olursunuz. Bu da hayatınızın herhangi bir aşamasında dişleklik dediğimiz kapanış problemine evrilebilir. Çocukluğunuzda veya yetişkinliğinizde bu alışkanlık dişlerinize etki edecektir.
4- Ekstra bir dişe veya küçük bir çeneye sahip olmak
Fazladan bir dişinizin olması, çenenizin küçük olması veya her ikisi birden dişlerinizin üst üste bineceği anlamına gelir. Bir anlamda gelişme aşamasında dişleriniz birbirine baskı uygulayacak demektir. Bu baskı da dişlekliğin gelişmesine neden olabilir.
5- Tümörler ve kistler
Uzun zamandır var olan tümörler ve kistler eninde sonunda diş dokularınıza baskı yapar ve dişlerinizin konumunu değiştirebilir.
Dişlekliğin yan etkileri
Dişleklik rahatsızlığının yan etkilerinin olup olmayacağı maloklüzyonun (kapanış bozukluğu) şiddetine bağlıdır. Bazı vakalarda kapanış bozukluğu tamamen zararsızdır. İleri seviyedeki bazı durumlarda ise ağız ve sindirim sağlığı açısından aşağıda yer alan problemlerle karşılaşabilirsiniz:
- Çiğneme fonksiyonunun düzgün çalışmamasından kaynaklanan sindirim problemleri
- Konuşma ve telaffuz problemleri
- Solunum problemleri
- Diş eti rahatsızlıkları ve diş sağlığı problemleri
- Ağrı
- Öz güven düşüklüğü.
Dişlekliği evde tedavi etmek mümkün mü?
Dişleklik tedavisini evde yapmak etmek mümkün değildir ve kulaktan kulağa dolaşan tedavileri denemenin de bir anlamı yoktur. Bu kapanış probleminin gelişmesindeki temel etken dişleriniz üzerindeki baskının düzensiz dağılmasıdır. Bu durumu evde tedavi etmeye çalışmak dişlerinizin pozisyonlarıyla alakalı mevcut problemin daha da büyümesine yol açar.
Dişlekliği tedavi etmenin en sağlıklı yolu diş hekiminizi ziyaret etmektir. Kendi ülkenizde diş sağlığı tedavileri maliyetliyse Türkiye’ye seyahat etmeyi düşünebilirsiniz.
Türkiye’nin önde gelen diş kliniklerinden Dentakay’da, uygun maliyete yüksek kaliteli tedaviler yaptırabilirsiniz. Sunduğumuz paketlere konaklama, ulaşım ve tercüme hizmetlerinin ücretleri de dahildir.
Dişleklik nasıl tedavi edilir?
Diş teli
Dişlekliğin tedavisi için Invisalign, metal diş teli, içten diş teli ve seramik diş teli dahil her türlü ortodontik tedavi yöntemini tercih edebilirsiniz. Ortodonti ana problemi çözmeyi hedefler ve etkili bir şekilde dişleri doğru konumlarına getirir. Tedavi süresi altı ay ile 2 yıl arasında değişebilir. Genellikle dişlekliği düzeltmek için diş hekimlerinin başvurduğu ilk tedavi yöntemi budur. Dişlerinizin hizalanışı düzeltmek konusunda oldukça etkilidir ancak gülüşünüzün sahip olduğu diğer estetik problemleri çözme konusunda o kadar başarılı değildir.
İçten diş teli ve Invisalign geleneksel diş tellerinin kaba görünümünü tercih etmeyen yetişkinler için ideal çözümlerdir.
Çene cerrahisi
Çene ameliyatı sadece ileri seviyede ve inatçı dişleklik vakalarında gereklidir. Bunun dışında öncesinde ortodontik tedaviyi denemiş olmanız gerekir. Pek çok kapanış bozukluğu tel tedavisine oldukça olumlu cevap vermektedir. Çene kaynaklı maloklüzyon bile diş teli tedavisine olumlu cevap verir. Kapanış bozukluğunu tedavi etmek için yapılan çene ameliyatı sırasında cerrah kesilerin büyük bir kısmını ağzınızın iç kısmında gerçekleştirecektir. Çene kemiğine ulaştıktan sonra diş hekiminiz ilgili bölgeye kemik grefti yapacak veya kemik dokusunu temizleyecektir.
Veneer kaplama
Dişleklik tedavisi için veneer kaplamalar en hızlı çözümü sağlar. Aynı zamanda gülüşünüze en ışıltılı dönüşümü sunar. Az ve orta seviye maloklüzyon, veneer kaplamalar sayesinde mucizevi bir şekilde dönüştürülebilir. İlk etapta veneer kaplama yaptırmaya uygun değilseniz tel tedavisi veya çene ameliyatı sonrasında yaptırmayı düşünebilirsiniz. Dentakay’da veneer kaplamalar sayesinde pek çok hastamızın hizalanma problemini çözüme kavuşturduk. Sonuçlara dair daha fazlasını görmek için buraya tıklayabilirsiniz.
Özet
Dişleklik rahatsızlığını çözüme kavuşturmak yola açtığı öz güven problemleri nedeniyle pek çok kişi için zorlu bir yolculuğa dönüşebilir. Bu kapanış problemine sahip insanların çoğunluğu damak genişlemesi nedeniyle başka sağlık problemleri de yaşamaktadır. Altında yatan neden her ne olursa olsun ortodonti tedavisi ve veneer kaplamalar dişlerinizin yerini ve şeklini düzeltmek için tercih edebileceğiniz harika tedavi seçenekleridir.