Diş erozyonu nedir? Belirtileri ve Tedavisi
Yayın tarihi
16.06.2025
Context of Article
Makale Bölümleri

Diş erozyonu, dişlerin sert doku kaybına uğraması olarak tanımlanır. Aynı zamanda dental asit erozyonu olarak da bilinen bu durum, diş minesinin asitlerin etkisiyle aşınması ve zarar görmesiyle ortaya çıkar. Diş hassasiyeti ve dişlerde renk değişimi gibi belirtileri vardır.

Bu rahatsızlığın ilerlemesi durumunda diş dolgularına ya da kaplamalara ihtiyaç duyulabilir. Erken teşhis ve önleyici tedbirler sayesinde erozyonun ilerlemesini durdurmak mümkündür. Bu yüzden, söz konusu problemle karşılaşmamak için düzenli diş hekimi kontrolüne gitmek önemlidir.

Diş erozyonu belirtileri nelerdir?

Diş erozyonu belirtileri genel olarak şu şekilde sıralanabilir:

Hassasiyet: Dişlerin aşınması nedeniyle dentin açığa çıkar. Bu da soğuk, sıcak veya tatlı yiyecek/içeceklere karşı hassasiyet oluşturur. Parlak/Pürüzsüz Görünüm: Mine tabakasının aşınmasıyla dişler parlak ve pürüzsüz bir görünüm kazanır. Doku Kaybı: Aşınma ilerledikçe dişlerde belirgin şekilde doku kaybı görülür. Dişlerin boyutu küçülür ve sivri/düzensiz bir görünüm alır. Renklenme: Diş renklenmesi sonucu açığa çıkan dentin tabakası sarımsı/kahverengi bir renk alabilir. Çürük Oluşumu: Aşınan dişlerde daha kolay çürük oluşur. Ağrı: İleri aşamalarda, dişlerin çok fazla aşınması ağrıya yol açar.

Dental erozyona dair bu tip belirtiler gözlemleniyorsa en kısa zamanda diş hekimine başvurmak önemlidir. Bu sayede, rahatsızlık ilerlemeden ve dişlerin sağlığında ciddi bir kötüleşme gözlemlenmeden müdahale etmek mümkün hale gelir.

Diş erozyonu neden olur?

Diş erozyonunun ortaya çıkmasında etkili pek çok faktörler şöyle sıralanabilir:

  • Gastroözofageal Reflü Hastalığı (GERD): Reflü hastalarında mideden gelen asit, ağıza geri kaçarak dişlere zarar verebilir.
  • Bulimia Nervoza: Bulimia hastalarında, kusma sonucu midedeki asit ağza gelir ve dişlere zarar verir.
  • İlaç Kullanımı: Bazı ilaçlar (vitamin C, aspirin vb.) tükürük bezlerinin fonksiyonunu bozarak ağzı kurutur ve asidik ortam oluşumunu kolaylaştırır.
  • Ağız Kuruluğu: Yetersiz tükürük akışı, dişleri koruyucu etkiden mahrum bırakır.
  • Aşırı Fırçalama: Diş fırçalama sırasında çok fazla baskı uygulanması ve aşındırıcı diş macunları kullanılması erozyona yol açabilir.
  • Genetik Faktörler: Bazı insanların diş mineleri doğuştan daha ince veya zayıf olabilir.
  • Hamilelik: Anne adaylarının mide bulantısı yaşayarak sıkça kusmaları, dişlerde asit erozyonuna yol açabilir.
  • Asitli Yiyecek ve İçecekler: Kola gibi asitli içecekler, meyve suları, şaraplar veya limonlu içecekler gibi asit içeren yiyecek ve içecekleri tüketmek diş minesinin aşınmasına yol açar. Bu da diş erozyonu nedenleri arasında sayılabilir.

Dişlerde asit erozyonu nasıl önlenir?

Asitli yiyecek ve içeceklerin tüketimini sınırlandırmak, diş erozyonunun önlenmesinde en önemli adımdır. Kolalı içecekler, meyve suları, şaraplar gibi asitli besinlerin ve içeceklerin tüketimini azaltmak veya tamamen bırakmak gerekir. Eğer bu içecekler tüketiliyorsa, bir pipet kullanarak ağza alınması ve hemen yutulması önerilir. Böylece diş yüzeyleriyle teması en aza indirilmiş olur.

Ayrıca, asitli yiyecekler tüketildikten sonra ağzı su ile çalkalamak gerekir. Bununla birlikte bu gıdaların tüketimi sonrası hemen dişleri fırçalamamak önerilir. Çünkü asit, geçici olarak diş minesini yumuşatır ve bu esnada fırçalama daha fazla aşınmaya neden olabilir.

Tükürük akışını artırmak da erozyonu önlemeye yardımcı olur. Tükürük, ağzın asidik ortamını nötralize eder. Bu nedenle, sakız çiğnemek, su içmek veya tuzlu yiyecekler tüketmek tükürük üretimini artırarak korunmaya katkıda bulunur.

Diş hekimleri tarafından önerilen florür içeren diş macunları ve ağız gargaraları da diş minelerini güçlendirerek sizi dental erozyondan korur.

Dental erozyonun önlenmesinde beslenme önerileri

Diş erozyonunu önlemek için beslenmeye dikkat etmek oldukça önemlidir. Tüketilen gıdalar da diş sağlığının korunmasında önemli rol oynar. Dental erozyonun önlenmesi için bu önerileri dikkate almak faydalı olacaktır:

  • Asitli İçeceklerden Uzak Durmak: Kola, meyve suları, sporcu içecekleri gibi asitli içeceklerin tüketiminin sınırlandırılması gerekir.
  • Şeker Tüketimini Azaltmak: Şekerli yiyecek ve içecekler ağız ortamını asidik hale getirir. Şekeri azaltmak dental erozyonu önlemeye yardımcı olur.
  • Süt ve Süt Ürünleri Tüketmek: Süt, yoğurt ve peynir gibi süt ürünleri ağız ortamını nötralize edici etkiye sahiptir. Düzenli tüketimleri faydalıdır.
  • Yeşil Çay İçmek: Yeşil çayın tükürük üretimini artırıcı ve ağız ortamını dengeleyici özellikleri vardır. Bu da erozyonu önlemeye faydalı olur.
  • Sert Meyveleri Dilimleyerek Tüketmek: Elma ve armut gibi sert meyveler dilimlendiğinde daha az asit salınımı olur.
  • Tuzlu Atıştırmalıklar Tüketmek: Tuzlu atıştırmalıklar tükürük akışını artırarak ağzı nötralize eder.
  • Sert Şekerlemeler Yerine Sakız Çiğnemek: Sert şekerlemeler, diş minesinin aşınmasına yol açar. Sakız çiğnemek ise tükürük üretimini artırarak koruyucu etki sağlar.
  • Bolca Su Tüketmek: Bol su içmek, tükürük üretimini destekleyerek diş minesinin korunmasını sağlar.
  • Asitli Yiyecek/İçecek Tüketimi Sonrası Ağzı Bol Suyla Çalkalamak: Ağzı bol suyla çalkalamak ağızdan asit kalıntılarını uzaklaştırmayı sağlar.

Diş erozyonu nasıl tedavi edilir?

Dişteki mine tabakasının aşınmasıyla ortaya çıkan diş erozyonunun tedavisi, rahatsızlığın aşamasına göre değişiklik gösterebilir. Eğer erozyon, erken aşamada daha ilerlememişken teşhis edilirse, erozyonun ilerlemesi durdurulabilir ve daha fazla diş dokusu kaybı önlenebilir. İleri aşamalarda ise, kaybedilen diş dokusunu restore etmek için farklı tedavi yöntemleri uygulanır.

Öncelikle, dişlerde erozyona neden olan faktörlerin belirlenmesi ve ortadan kaldırılması gerekir. Örneğin, sağlıksız beslenme alışkanlıklarından kaçınmak, ağız kuruluğunu gidermek ve reflü gibi sağlık sorunlarını tedavi ettirmek önemlidir. Dişlerin aşınmış bölgelerinde hassasiyet varsa, bu bölgelere özel astarlar veya vernikler uygulanabilir. Florid jel ve vernik uygulamaları da diş minesini güçlendirerek erozyonu azaltmaya yardımcı olur.

İleri aşamalarda ise kaybedilen diş dokusu; dolgular, kuronlar veya veneerler ile restore edilebilir. Özellikle diş rengindeki kompozit dolgular, dental asit erozyonuyla aşınmış dişlerin şeklini ve görünümünü düzeltmek için kullanılır. Aşırı doku kaybı olan dişlerde ise tam kuronlar tercih edilebilir. Ağır diş erozyonu vakalarında ise dişlerin şekli ve oklüzyonu bozulduğundan daha kapsamlı bir diş tedavisi gerekebilir.

Eğer siz de bu problemden kurtulmak istiyorsanız kliniklerimizi ziyaret edin. Düzenli diş hekimi kontrolü sayesinde dental erozyonun önüne geçin!

Ücretsiz İlk Danışmanlık Alın
Ücretsiz İlk Danışmanlık Alın
Norton Secure
McAfee Secure
WhatsApp’tan Bize Ulaşın
WhatsApp üzerinden bize yazarak hızlıca yardım alabilirsiniz.
WhatsApp’ı Aç